Abdal

27-09-2020 19:59
Abdal

İlk sazını 8 yaşında eline alan, Abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi, Kırşehirli Türk halk ozanı Neşet Ertaş’ı 8.ölüm yıldönümünde büyük bir saygı ve özlemle anıyoruz. Mezar taşında yazan; "Sakin ol ha, insanoğlu / İncitme canı, incitme / Her can bir kalp, Hakk’a bağlı/ İncitme canı, incitme” dörtlüğü mütevazı hayatının ve nahif kalbinin hatırasıdır bizlere...

Daha çocuk yaşlarındayken saz sanatçısı olan babası Muharrem Ertaş’la birlikte saz çalıp türküler söylemeye başlayan saz üstadı, birçok şehri gezerek 8yıl boyunca geçimlerini sağlamaya çalıştı. Bu nedenle okula gidemeyen ve okuma yazmayı abisinden öğrenen küçük Neşet, 1950’li yılların başında İstanbul’a geldi. 1957 yılında babasına ait, Neden Garip Garip Ötersin Bülbül isimli türküyle ilk plağını doldurduğunda ise henüz 14 yaşındaydı. Bu çok beğenilen plağı, başka plaklar, radyo konserleri, kasetler ve halk konserleri takip edecekti.

Şiirlerinde Garipmahlasını kullanan genç Neşet, yıllar sonra kendisine teklif edilen "devlet sanatçısı” unvanını, halkın sanatçısı olarak kalmak isteğiyle reddetti. Ancak, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında Yaşayan İnsan Hazinesi kabul edilerek ve 2011’de İTÜ Devlet Konservatuarı tarafından fahri doktora unvanı aldı.

Neşet Ertaş, bizlere miras olarak yüreklerimizin en derinlerine dokunacak birçok türkü bıraktı. O sadece bir ozan değil, "Kendi kendisinden utanmayan, yeryüzünde hiç kimseden utanmaz.” diyen bir halk düşünürü, gönül insanıydı. 

 

Neşet Ertaş Plakları

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.