Amerikan Gotik Edebiyatı

Amerikan Gotik Edebiyatı’nın öncülerinden biri olan Amerikalı şair, kısa öykü yazarı ve edebiyat eleştirmeni Edgard Allan Poe, 1809 yılında Boston’da oyuncu bir anne-babanın ikinci çocuğu olarak dünyaya geldi. Poe, daha küçücük bir çocukken anne ve babasını kaybedince, Virginia'lı zengin bir çift yetim kalan Poe'yu evlerine alarak ona kendi çocukları gibi baktılar. Ancak Poe’nun kumara olan düşkünlüğü nedeniyle üvey babasıyla arası bozuktu.

Edgard Allan Poe’nun üniversiteden ve sonrasında askeri akademiden atılmasına sebep olacak içki ve kumar düşkünlüğü hayatı boyunca peşini bırakmayacaktı. Kuzeni Virginia Clemm ile yaptığı evlilikle birkaç yılını mutlu geçirse de, onun ölümüyle kendini yeniden alkole verdi. Bu düzensiz ve mutsuz yaşantısına rağmen, yayın yönetmenliği yaparak başlayan yayıncılık hayatında başarıyı yakaladı. Ancak Poe, karakteri gereği hiçbir işte uzun zaman tutunamıyordu. Sakin bir hayat sürmesine engel olan buhran dolu ruhu, onu eserlerinde başarıya taşıyacaktı.

1827 yılında ilk şiir kitabını yayımlayan ünlü şair, asıl şöhretini 1840’da yayımlanacak "Kuzgun” ve "Annabel Lee” kitaplarıyla kazanacaktı.

Geniş bir okur kitlesine sahip olan Poe, doğaüstü olayları konu aldığı gotik türünde yazdığı eserlerinde, Avrupalı soylu kahramanların yaşadığı doğaüstü ve dehşet verici olaylara yer verdi. Kitaplarındaki kurguları günlük yaşamdan esinlenerek hazırlardı.

Neredeyse tüm hayatını mutsuz geçiren ve karamsar bir ruh hali taşıyan Edgar Allan Poe’nun ölümü de sırrını hala korumaktadır. Yağmurlu bir Ekim günü Joseph Walker, Baltimore sokaklarında yürüyüşe çıkmıştı. Kaldırımda eski kıyafetler giymiş, bilinci yarı açık bir şekilde hareketsiz yatan bir adama rastladı. Walker, yakından baktığında yerde yatan kişinin Edgar Allan Poe olduğunu fark etti. Dünya edebiyatının büyük yazarı Poe, bu halde bulunduktan tam dört gün sonra, 7 Ekim 1849’da hayatını kaybetti. Yarı bilinçsiz geçirdiği dört günlük süre içinde başına ne geldiğini anlatabilecek kadar kendine gelememişti. Bu nedenle ölüm nedeni bir sır olarak kaldı. Dayak, intihar, kaçırılma, alkol, karbonmonoksit zehirlenmesi, cıva zehirlenmesi, beyin tümörü, cinayet, grip ve kuduz gibi birçok iddia ortaya atılmış olsa da en çok intihar etmiş olma ihtimali üzerinde duruldu.

Edgard Allan Poe, sadece kırk yıl süren kısa, çalkantılı hayatına rağmen kullandığı olağanüstü metaforlarla bir dahi olarak dünya edebiyatına damgasını vurmuştur. Bazen bir kitabı okurken kendi hayatımızın içerisinde dolaşıyormuş gibi hissederiz. Henüz bu dâhiyle tanışıp sayfaları arasında, hayatınızı adımlamadıysanız, ünlü yazarın eserlerinde mutlaka kendinizden bir şeyler bulacağınızı temin eden şu sözlerine kulak verin; "Bazı kitapları okurken yazarın düşüncelerine dalıp gideriz, bazılarını okurken de kendi düşüncelerimize...”