Düşünceyi Mermere İşleyen Adam

19. yüzyıla damgasını vuran heykeltıraş Auguste Rodin, 12 Kasım 1840’da Paris’de dünyaya geldiğinde bu minik bebeğin dünyaca ünlü heykellere imza atacağını kim bilebilirdi ki. Küçük yaşlarda resme olan ilgisiyle başlayan sanat merakı çok geçmeden olağanüstü yeteneğini ortaya çıkardı. Ancak ilginç olan şu ki; bu usta yetenek defalarca kez denemesine rağmen Güzel Sanatlar Akademisine giremedi. Son denemesinden bir yıl sonra 1861’de, kızkardeşi Marie ölünce bir manastıra kapanan Rodin, heykelle ilgilenmeye devam etti.

Onu diğer heykeltıraşlardan farklı kılan en önemli özelliği, Tanrı mükemmelliğinde Grek ve Roma heykelleri yerine insan bedeninin çirkin yönlerini de yansıtan heykeller yapmasıydı. Hayatın içinden gelen insanın sanatla ilgili olabileceğine inanıyordu. Bu yüzden bir düşünceyi, bir duyguyu heykellerine yansıtmaya çalışırdı. Kırık Burunlu Adam, Tunç Çağı, Adem, Havva, Öpücük gibi başyapıtlar üreten Rodin’in en bilinen heykellerinden birisi de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bahçesinde bir kopyası bulunan Düşünen Adam heykelidir. En önemli eseri ise Dante’nin İlahi Komedya’sından esinlenerek yaptığı üzerinde 180 tane figür yer alan "Cehennemin Kapısı”dır. Rodin bu eseri 37 yılda tamamlamıştır.