Sanat Güneşi

24 yıldır uzaklardasın, gönül hicranla dolu...

Zeki Müren, Üsküp’ten Bursa’nın Hisar semtine yerleşen Hayriye Hanım ve Kaya Bey’in tek çocuğu olarak 6 Aralık 1931 tarihinde dünyaya geldi. Ufak tefek, çelimsiz, duygusal bir çocuktu Zeki. Daha ilkokul sıralarında müzikli müsamerelerde aldığı rollerle dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış, musikiye olan yeteneği ailesi tarafından keşfedilerek Tamburi İzzet Gerçeker’den solfej ve sanat müziği usul dersleri almaya başlamıştı. Liseye geldiğinde ise artık İstanbul’un onu çağıran büyüleyici melodisine kapılmış, ailesi de eğitimine İstanbul’da devam edebilmesi için ona destek olmuştu. Birincilikle mezun olacağı İstanbul Boğaziçi Lisesi’nde okurken büyük üstatlardan musiki dersleri almaya devam etti. 1949 yılında ilk şarkısı ve akrostişi "Zehretme Bana Hayatı Cananım”, İstanbul Radyosu’nda "Bursalı Zeki Müren’in Acemkürdi Şarkısı” anonsuyla sunulduğunda sanat müziğinin "Paşa”sı henüz 17 yaşındaydı.

Sanat Güneşi, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (Mimar Sinan Üniversitesi) Yüksek Süsleme Bölümü’ne başladığı yıl olan 1950’de, İstanbul Radyosu’nun açtığı sınavı kazanıp bir radyo sanatçısı olarak musiki sanatında neredeyse yarım asır sürecek olan yolculuğuna başlamış oldu. 1 Ocak 1951’de Perihan Sözeri rahatsızlanınca onun yerine verdiği 45 dakikalık ilk radyo konserinde eşsiz sesiyle herkesi mest etmeyi başardı. Bu konserin ardından doldurduğu "Muhabbet Kuşu” isimli ilk plağıyla Anadolu, bağrını açarak Zeki Müren’in eşsiz sesini kucakladı ve onu çok sevdi. Bundan sonra düzenli olarak radyolarda program yaptı ve onlarca plak doldurdu.

Yıllarca Zeki Müren’i hiç görmeden onun radyo ve plaklarındaki sesine hayran olanlar 1954’te dönemin sinema ilahesi Cahide Sonku’yla başrolleri paylaştığı "Beklenen Şarkı” isimli müzikal filme onu görebilmek için elbette büyük ilgi gösterdiler. Sanat müziğinin yeni Paşa’sının on bestesinin yer aldığı ve onun başrol oynayacağı 17 filmin ilki olan bu film, gişe rekorları kırdı. 1955’te ise ilk kez sahneye çıktı ve aynı yıl "Manolyam” adını verdiği kürdilihicazkar makamındaki eseriyle "Altın Plak Ödülü”nü ilk alan sanatçı olarak tarihe adını yazdırdı.

Zeki Müren, eşsiz kadife sesiyle kulakların pasını silerken, her birini kendi tasarladığı ve ayrı isimleri verdiği gösterişli sahne kostümleriyle de gönüllerde taht kurdu. 1931’de "Devlet Sanatçısı” olan Zeki Müren, başarılarla, eserlerle ve ödüllerle dolu bir sanat hayatı ile "Sanat Güneşi” olarak gönüllerimiz ve hafızalarımızda yerini aldı. Sanatçı, geçirmiş olduğu iki kalp krizi ve rahatsızlıkları nedeniyle son yıllarını Bodrum’da geçirdi.

Bursa’da doğan Sanat Güneşi, bütün ülkeyi aydınlatan başarılarla dolu bir ömrün ardından tam 24 yıl önce bugün, TRT İzmir Televizyonu’nda, kendisi için düzenlenen ödül töreninde sahneye çıkıp ödülünü aldıktan sonra sevenlerini karanlığa boğarak çok sevdiği sahnelere ve hayata veda etti. Yıllarca yaptığı gibi o gece için tasarlamış olduğu kostümüne de bir isim vermişti. O gece ki kostümünün adı; "Son Gece” idi…

Zeki Müren Plakları